Takaka Marahau ile Takaka arası araçla 1,5 saat sürmesine rağmen 3 saat sonra varabiliyorum. Hem Takaka Tepesi’nin dönemeçli yolundan, hem manzaranın güzelliğinden, hem de her farklı kuş türü gördüğümde arabayı kenara çektiğimden dolayı Takaka’ya ulaşmam 3 saatimi alıyor. Burada daha önce yaşayan arkadaşımın tecrübelerine göre, Yeni Zelanda’da en sevdiği bölge Golden Bay, en keyif aldığı kasaba ise Takaka imiş. Ancak kasabanın girişindeki koyunlar dışında ortalıkta pek insan göremiyorum. Hippi kasabası olarak anılan bu yerde değil hippi, inek ve koyunlar dışında nefes alan başka canlı türü var mı acaba diye etrafıma bakınıyorum. Tam şu an, kovboy filmlerindeki yuvarlanan çalı da olsa tam olacak diye düşünüyorum. Kafamın içinde film çekerken birden aklıma kalacak yer bulmam gerektiği geliyor. Ana caddede iki hostel kapalı, pandemiden sonra çoğu yer kapanmış. Başka kasabadaki arkadaşlardan da aynı hikayeleri dinliyorum; 5 hostel varsa 2 tanesi ayakta kalabilmiş. Google yorumlarının en çok kullanıldığı ülkede, yorumları en kötü olan hostele…

Mārahau Auckland’da bunu fark edememiştim ama Nelson’a gelir gelmez yeni patlayan tohumlardan ve havanın mis gibi kokmasından anladım ki üçüncü cemre toprağa düşmüş bile. Takaka’da kivi tarlasında çalışmaya…

Continue Reading

Ne kadar da azimlisin, önüne ne çıkarsa durmuyorsun, ne kadar da istikrarlısın diyorlar… Gülüyorum içimden, bazen dudağımın yanına bir tebessüm konuyor. Olduğum yerde durursam ne yaparım hiç bilemedim ki, durmanın sözlük anlamı fişi çekip öylece durmak, hiçbir şey üretmemek olmadı hiçbir zaman benim lügatımda. Üretememek, öylece durmayı çok karanlık bir yer olarak tanımladım hep. Durursam sanki düşecekmişim, durursam elim ayağıma dolaşır da işleri iyiden iyiye karıştırırmışım gibi. Tercihlerim de var elbet, hepimizin olduğu gibi. Şimdi buradan yürümek istiyorum dediğim patikalar var, tüm seçimlerimin sorumluluğunu sırtlanarak yürüdüğüm yollar, hep var. Ben galiba yolda yürümenin müptelasıyım; herhangi bir taşıt içinde manzarayla yol almak, karşılaştığım hikayeler. Bedenim ruhumun taşıtıysa benim ruhum yolculuk seviyor demeyi öğrendim yıllar içinde. Yolculuk deyince aklınıza ne geliyor? Sadece A noktasından B noktasına ulaşmak mı? A noktasına giderken yolda yaşadıklarınız mı? Geri dönmek mi? Yola çıkmak kelimesi bana hep yeni başlangıçları anımsatıyor, yeni bir şey öğrenmek de buna dahil.…

Her bir semti, sokağı, mimarisi bambaşka hikayeler anlatır. Herhangi bir sokağının içinde ya da tarihi bir binanın önünde saatler geçirirsin de anlamazsın. Kadıköy’deki zaman Fatih’te aynı akmayabilir, Beşiktaş…

Continue Reading

Bu sefer iniş takımlarımı açmayı unuttum ya da kasten bıraktım. İpin ucunu saldım. Sürekli telaş halinde dolanan zihnim ve öğretmen edasıyla onu eğitmeye çalışan Bengi’den yoruldum. Ben de…

Continue Reading
error: İçerik Korunuyor !!!