5. Gün

Bugün Pamir yolunda 5. günümüz. Dün gece Alichur’dan Khorog’a tam 10 saatte geldik, normalde yol 3 saat sürüyor ancak 3,5 saat bekledikten sonra ancak bir tıra binebildik. Tırlardan çok ümitliydik çünkü Alichur köyünün birkaç kilometre berisine yeni yol yapmışlar, Çin’den gelen tırlar bu yolu kullanıyor ama bizi alan tırcı amcadan bir önce başka biri durmuştu ve iki kişiyiz diye almadı. Bazı Tajik tır şöförleri tek kişi alıyormuş, prensip meselesiymiş. Yesinler. Neyse ki İsmoil abi – a ile değil o ile – tırına binmemize izin verdi. Kral adam. 10 saatin 3 saatini Pamir geleneksel dansını öğrenerek geçirdik, bir de muhabbet nasıl olduysa koyuydu. Az buçuk Özbekçe bildiği için çat pat anlaştık. İsmoil abinin hayatı kolay değil ama kalbi var ya yumuşacık. 20 yıldır Tacikistan, Rusya, Çin arası gidip geliyormuş. Pamir yolunda araba sürmek o kadar kolay iş değil; hele tır sürmek hiç kolay değil. Sürekli virajlı, in-çık, yarısı çukurlarla kaplı. Bir de buralarda polis sıkıntılı. Yol boyunca her gördüğü polise belgelerinin arasına sıkıştırılmış para dağıttı. İnsanlar burada polislerden yılmış da başka çareleri yok. Güç onların elinde… Sonra bize Pamir hakkında biraz bilgi verdi. Pamir’de yaşayanların dili de, müzikleri de, çehreleri de Duşanbe’de göreceğim Taciklerden farklı zaten buradakiler kendilerine Pamir diyor, Tacik değil. 4000 küsür metrelerde bambaşka hayatlar yaşıyorlar. Sana, bana zor da anladığım kadarıyla köylerini seviyorlar. İsmoil abi, Khrog’a yaklaşmamıza 20 km kala tırcıların yemek yediği bir esnaf lokantasında durdu, bir güzel karnımızı doyurduk. Ne yiyorsa aynısından ısmarladık. Geleneksel Tacik yemeklerinden biri; ismi Qrutob.
İçinde; ekmek, yoğurt, domates, salatalık ve soğan var. Bildiğin makarnalı öğrenci yemeğinin ekmekli hali. Mis. Gecenin körü, kör karanlık küçük kasabaya ulaştık. Önceden haritadan bir tane hosteli işaretlemiştim. Geceliği 7 dolarmış. Günlerdir yemek dahil 3 dolar veriyorduk, biraz içimize oturdu tabi. Dolar olmuş 5 küsür! İndirim de yapmadı babalarını sevmediklerim. Büktük boynumuzu. Önceden aldığım tüyolara göre kasabada hint lokantası olduğunu duymuştum. Sabah uyanır uyanmaz koştuk… Pardon ben koştum çünkü ekibin yemek aşığı benim. Pür heyecan kapıdan girdim, köşede oturmuş olan amca yumuşak Hint aksanıyla “My friend, today is Saturday, what the fuck are you doing here? dedi. Yine boynumuzu büktük. Sonra anladık ki her yer kapı duvar. Aslında Khrog’dan Wakan Valley’e devam edecektik ama biliyorum ki oraya girersek bir hafta daha buradan çıkamayız. Çünkü araba geçmeyen bir yer. Her gün 5 saat araba beklemeler bana yetti. Dedim ben Duşanbe’ye dönüyorum sen istersen git, gez. Önce gidecekti sonra sanırım ona da beklemeler yetti. Aa Wakan’a gitmedin mi bebeyimcilere inat Duşanbe’ye doğru yola koyulduk.
5.Gün Devam
Çok şaşırdığımız bir şey oldu. Araba yok 😀 Gerçi saat öğleden sonraya geliyordu ve bizi arabasına alan adamın evine çay içmeye gidince saat iyice geç olmuştu. Gözümüze bir kamp yapma yeri kestirmiştik ama gerek kalmadı, bizi arabasına alan başka bir adamın evindeki çay içme merasimi önümüze konan akşam yemeği ile devam etti ve televizyonda Türk dizisi izlemeyle son buldu.
Gece dışarıya çadır kuralım dedik, dinletemedik. Bir işin ucundan tutalım, o da yok. Siz misafirsiniz diyorlar başka bir şey demiyorlar. O gece onlarda tatlı bir uyku çektik. Yarın sabah erkenden yola çıkacağız, 600 km’lik yolumuz var.