Planlamaya Başlayın: Özbekistan’ı trenle gezmek için öncelikle rotanızı belirlemelisiniz. Ülkenin büyüleyici şehirleri arasında seçim yaparken, Tashkent, Buhara, Hive, ve Semerkant gibi tarihi ve kültürel zenginliklere sahip olanları göz önünde bulundurun. Seçtiğiniz rotaya göre tren seferleri ve istasyonları hakkında bilgi edinmek önemlidir. Bilet Rezervasyonu ve Satın Alma: Özbekistan’da tren bileti rezervasyonu yapmak için birkaç seçeneğiniz bulunmaktadır. Bunlardan biri, Özbekistan Demiryolları resmi web sitesi olan www.uzrailway.uz üzerinden online rezervasyon yapmaktır. Bu platform, sefer saatlerini, boş koltukları ve bilet fiyatlarını görebilmenizi sağlar. Ayrıca, seyahat acenteleri veya oteller aracılığıyla da tren biletleri satın alabilirsiniz. Bilet Tipleri ve Sınıflar: Özbekistan Demiryolları, farklı bilet tipleri ve sınıflar sunar. Genellikle Ekonomi Sınıfı (Platskartny) ve Konforlu Sınıf (Kupe) olmak üzere iki ana sınıf bulunur. Ekonomi Sınıfı daha uygun fiyatlıdır ve açık bölümlerde yatay yataklarla donatılmıştır. Konforlu Sınıf ise daha fazla mahremiyet ve konfor sunan dört kişilik kompartımanlardan oluşur. Tercihlerinize göre uygun sınıfı seçebilirsiniz. Bilet Alma Süreci: Tren bileti…
Kırgızistan’daki son günlerim. Dağ, bayır, 4000 metreye çık, in, çay iç, bozkırda çadırından atları seyreyle, çay iç, çekik gözlü kırgız bebelerini tepende taşı, çay iç, yürü, 10 km,…
Bagan’da iki gün kalıyorum. Turistlerin “başlıca” görmesi gereken pagodalar var ama daha fazlası da var… Bir çalının arkasına saklanmış, doğal afetlerden ve savaşlardan hala ayakta kalmaya çalışan şaheserler.…
Allahu ekber allahu ekber… Yerimden sıçrıyorum. Ezan sesi mi o? Neredeyim? Saat kaç? Oha yan tarafta biri horluyor?! Dur bir dakika sakin ol… Hafifçe telefonumun ışığını açıyorum, telefonumda lokasyon olarak Yangon yazıyor. Yolculuğa çıktığımdan beri ikinci kez nerede olduğumu bilmeden uyanıyorum, ezan sesini duymam ise ilk. Sürekli yer değiştirmenin dezavantajı olsa gerek. Yangon’daki üçüncü günüm, Bagan’a gitmek için erkenden otobüs bileti almıştım, yine bir hostelden çantamı alıp sessizce süzülüyorum. Bu sessizce süzülüp gitmeler bir süre sonra garip bir şekilde iyi hissettiriyor. Myanmar’daki ilk şehirlerarası yolculuğum için otobüste yerimi alıyorum. Otobüsün içi babaannemin evi gibi; her koltuk başlığı dantelle süslenmiş, baş ucumda kareli battaniye (o sıcakta ne battaniyesi demeyin, Asya’da hangi ulaşım aracına binerseniz binin dondurucudaki balıktan beter oluyorsunuz!), muavin kucağıma bir kutu bırakıyor içinde meyve suyu, bol şekerli bir hamur işi ve su var. Yolculuk uzun ama rahat geçecek diye uykuya tam dalmışken Myanmar’a özgü son ses çalan bir kliple…
“Myanmar’a adım attığımdan beri farklı bir boyuta geçmiş gibi hissediyorum. Sanki uçan ejderhaların üzerinde yolculuk ediyor gibiyim…” Yangon’a vardığım ilk gün günlüğüme böyle yazmışım 🙂 Neyse kaseti yine…
İlk defa Couchsurfing kullanarak Bangkok’ta kalacak yer için insanlara mesaj atıyorum. Artık son dakika yazdığım için mi şanssızlık mı geri dönüş alamıyorum. Bütçemi olabildiğince kısmaya kendimi adadığım için…