Tag

Yol Öyküleri

Browsing

Ne kadar da azimlisin, önüne ne çıkarsa durmuyorsun, ne kadar da istikrarlısın diyorlar… Gülüyorum içimden, bazen dudağımın yanına bir tebessüm konuyor. Olduğum yerde durursam ne yaparım hiç bilemedim ki, durmanın sözlük anlamı fişi çekip öylece durmak, hiçbir şey üretmemek olmadı hiçbir zaman benim lügatımda. Üretememek, öylece durmayı çok karanlık bir yer olarak tanımladım hep. Durursam sanki düşecekmişim, durursam elim ayağıma dolaşır da işleri iyiden iyiye karıştırırmışım gibi. Tercihlerim de var elbet, hepimizin olduğu gibi. Şimdi buradan yürümek istiyorum dediğim patikalar var, tüm seçimlerimin sorumluluğunu sırtlanarak yürüdüğüm yollar, hep var. Ben galiba yolda yürümenin müptelasıyım; herhangi bir taşıt içinde manzarayla yol almak, karşılaştığım hikayeler. Bedenim ruhumun taşıtıysa benim ruhum yolculuk seviyor demeyi öğrendim yıllar içinde. Yolculuk deyince aklınıza ne geliyor? Sadece A noktasından B noktasına ulaşmak mı? A noktasına giderken yolda yaşadıklarınız mı? Geri dönmek mi? Yola çıkmak kelimesi bana hep yeni başlangıçları anımsatıyor, yeni bir şey öğrenmek de buna dahil.…

Her bir semti, sokağı, mimarisi bambaşka hikayeler anlatır. Herhangi bir sokağının içinde ya da tarihi bir binanın önünde saatler geçirirsin de anlamazsın. Kadıköy’deki zaman Fatih’te aynı akmayabilir, Beşiktaş…

Continue Reading

Şimdi yeniden aklıma yollar düştü. Daha fazla tecrübeyle dolup taşmak, durduğum noktadan dünyaya bambaşka gözlerle yeniden bakmanın, oku yaydan çıkarmanın vakti. Tüm bunların sonunda, ya yaşam modelimi hiç değiştirmemeyi ve elimdekilerle yetinmeyi öğreneceğim ya da ayağımı sıkan ayakkabıları bir daha elime almamak üzere çıplak ayak gezeceğim. Kim bilir…

Güneydoğu Asya’da yataklı otobüsle ilk tanışmam Laos sayesinde oluyor. Laos, dağlık bir ülke ve dört bir yanı virajlarla kaplı olduğu için bir yerden bir yere gitmek zaman alıyor.…

Continue Reading
error: İçerik Korunuyor !!!