Takaka’dan 3 ay sonra gözlerim yaşlı ayrıldım. Çok seyahat edenler de bazen böyle hissediyor mu? Mesela, bundan 6 sene önce ilk yola çıktığımda, o zaman diliminde tanıştığım ve çok sevdiğim birilerinden ayrılmak pek canımı acıtmazdı. Özlem duygusunu pek yaşadığımı anımsamıyorum. 30 yaşımdan ve km’lerce yollardan sonra bana bir şey oldu, bir yerden ayrılırken arkamı dönüp bakar oldum. Yoluma devam etmeyi öğrensem de alıştığım yerden ayrılmanın ağırlığını sanki daha fazla hissediyorum. Son gecemde yine hep birlikte yemek yapıp kocaman bir sofra kurduk. Geceyi muhabbetler, kucaklaşmalar ve kahkahalarla bitirdik. Ertesi gün, River Inn’de kalanlar erkenden tarlaya işe gitti, ben de son kontrolleri yapıp ‘mutluluklar da hüzünler de anlardan ibaret!’ diye kendime hatırlatarak yola koyuldum. Vira Nelson gölü ve ardından Doğu Yakası! İlk gün, Nelson’da birkaç saat mola verdikten sonra, öğlene doğru gölün kenarına konumlanmış kamp alanına ulaştım. Yeni Zelanda’da Kamp Yapmak Öncelikle Yeni Zelanda’nın herhangi bir yerinde kamp yapabilirim hayalini unutun! Binek…
Hayatımda ilk defa bir arabam oldu ve hayatımda ilk defa sahip olduğum arabamın içinde uyuyorum. Arabanın içinde uyumak için aldığım yatak o kadar rahatmış ki şu an bile…
1 Eylül 2022 Yeni Zelanda nerede? Güney Pasifik Okyanusu’nda yer alıyor ve buraya ulaşmak için Türkiye’den direkt uçuş yok. Bu yüzden, bir veya birden fazla aktarma ile gelmeniz…
Bu sefer iniş takımlarımı açmayı unuttum ya da kasten bıraktım. İpin ucunu saldım. Sürekli telaş halinde dolanan zihnim ve öğretmen edasıyla onu eğitmeye çalışan Bengi’den yoruldum. Ben de bıraktım. Bu yolculuğun sonu nereye varır hiç bilmiyorum ve bilmemeyi o kadar çok özlemişim ki. Yeni Zelanda’ya konmadan birkaç ay önce bana ait olmayan bambaşka duyguları taşıdığımı şu an anlayabiliyorum. Uzak diyarlara gitmek isteyip ‘gidemeyenler’, çok uzağa gittiğim için üzülenler, hayatın karmaşasından kurtulma yolunun dünyanın bir ucuna gitmek olduğunu düşüneneler, Türkiye’den bir an önce çıkınca her şeyin çok kolay çözüleceğini inananlar… Bir kurtarıcıya ihtiyaç duymak, mental tüm sorumluluğu birine yüklemek ve bir yaratıcının varlığına inanmak ne kolay. Hiç sorumluluk almadan, kendi karmaşalarını tek başına çözmeden, hiç büyümemeyi dilemek, ne kolay. Fark ettim ki kendi çekmecelerimi doldurmak yerine buyur sana tertemiz bir köşe diye hep başkalarına yer vermişim. Bıraktım. Çekmecelerin havalanmaya ve sadece bana ait olanlarla dolma vakti. İşte, ben de bu yüzden…