Kampot’a gelmeden önce gün batımlarının bu kadar çoşkulu olduğunu bilemezdim. Gökyüzüne baktığımda kulağımdan allegrolar eksik olmuyor. Havanın rengi maviden turuncuya oradan sarıya dönüşüyor en sonunda ise güneş kızıl bir patlamayla güzel yüzünü başka diyarlara göstermek için kayboluyor. Kamboçya’nın her noktasını tek tek gezemedim maalesef, ancak birkaç nokta belirleyebildim ve o belirlediğim şehirlerden en zevk aldığım yerlerden biri de Kampot oldu. Ne Phnom Penh kadar kaotik ne de Siem Reap kadar turistik idi. Hem Kamboçya halkıyla tanışabileceğiniz hem de bölgenin doğal güzelliklerini görebileceğiniz kendi halinde nehir kenarına kondurulmuş ufak bir şehir.
Son Yazılar:
- Yeni Zelanda’da Yaşamak ve Çalışmak
- Yeni Zelanda Work and Holiday Vizesi Nasıl Alınır?
- Yeni Zelanda Batı Yakası Gezi Notları – I
- Özbekistan’da Tren Bileti Alma Rehberi
- Yeni Zelanda Gezi Notları – 2
- Yeni Zelanda Hippilerin Kasabası – Takaka
- Podcast Dinle – İlham Veren Kadınlar
- Yeni Zelanda Golden Bay – Tākaka
Tag