Frogsonwheels gillerden Gökben Bağcı. Tanışmamız kutsal instagram’a dayanır, yüz yüze görüşmemizi ise gülümseyenlerin ülkesinin başkenti Bangkok’a borçluyuz. Ben sırt çantamla avare avare gezerken o çoktan yatay bisikletiyle birçok yol, insan, hikaye geçmiş, tam 5 yıl boyunca ne anılar biriktirmiş… Hikayesini dinlediğim an “Vay be hatuna bak!” dediğimi hatırlıyorum. Çünkü hayatta bisikletimi alıp böyle bir yola çıkmam, neden? Çünkü bir bisikletim yok 😀 Şaka bir yana kendi böbreğimi zar zor koruyorken bir de bisiklete sahip olmak bana göre değil. Bangkok’taki buluşmamızdan sonra bir bakmışız çok yakın iki dost olmuşuz. Mesafelerin önemsiz olduğunu öğretti bana. Evet, benim Gökben’e aşk methiyelerim bitmez bu yüzden artık onun ağzından onun hikayesini dinleyelim istiyorum. Sayın Gökben Bağcı, özledim! Öhöm neyse, bu yolculuğa çıkmadan önce neler yapıyordunuz? Hayatınız nasıl gidiyordu? İyiydi ya nolsun, yuvarlanıp gidiyorduk. Yöneticiydi, istifa etti… Dım dım dım dım… Tam bir gazete başlığı olur. Ciddiyim bu arada 🙂 Ama madem bi iş yapıyoruz, araya…
Tag