Bangkok Güenydoğu Asya’ya İlk Adım: Bangkok Dünya saatine göre 11 bana göre ise asırlar sonra Bangkok Suvarnabhumi havalimanına 13 kiloluk çantamla ayak basıyorum. İşte Güneydoğu Asya’ya ilk adımı böyle atmış oluyorum. 13 kilo mu? Fiuu şimdi düşününce… Deli misin kızım kendine gel diye kendimi sarsardım kesin! Elimde sıkı sıkıya tuttuğum şehre nasıl giderim notlarımla hostelimi bulmak için hazırım. Önce metroya biniyorum, inmem gereken durağı kaçırmamak için can kulağıyla durak isimlerini dinliyorum… Her şey kontrol altında olmalı (Neden, Bengi? Neden? 😅) Metrodan iniyorum, kendimi dışarıda bulmamla yüzüme nemli ve sıcak bir hava vuruyor. Vurmuyor elinin tersiyle çarpıyor resmen. Birden nefes alamıyorum, çantayı bile çıkarmadan bir köşeye oturuveriyorum. İnsanlar geçip gidiyor, bana bakıyorlar, bir şeyler konuşuyorlar ama… O karşıdaki tabelada ne yazıyor öyle? Ben burada ne yapıyorum? Şimdi geldiğim gibi İstanbul’a mı dönsem acaba? İçimdeki ses gayet otoriter bir şekilde “Delirdin yine, git hosteline yat uyu.” diyor. Paşa, paşa dinliyorum. Hostele bir…
1. ve 2. Gün: Bir çılgınlık yapıp Burak’la Tacikistan Pamir yolunu otostopla geçmeye karar verdik. Aslında ilk başta kulağıma o kadar da çılgınca gelmemişti. Ta ki yoldan ortalama…
Ne tadı, ne renkleri, ne kokusu ayak bastığım hiçbir yere benzemeyen ülke. Gitmeden önce birçok kişi Hindistan hakkında iyi kötü o kadar çok laf söyledi ki hangi bilgiye tuttunacağımı şaşırdım.…